Diş Dolgusu

Diş çürükleri veya diş travmaları dişlerde madde kaybına yol açarlar. Diş çürüklerini temizlendikten sonra dişi yeniden ilk günkü haline getirebilmek için restoratif tedaviler uygulanır. Yapısal bütünlüğünü ve fonksiyonunu kaybeden bir dişe, hasarlı dokuların dişten uzaklaştırılarak tekrardan fonksiyon ve görüntüsünün kazandırılması işlemi ‘dolgu yapmak’ olarak adlandırılır.

Restoratif diş hekimliğinin en temel uygulaması diş dolgusudur. Diş dolgusu tedavisi, herhangi bir sebeple kaybolan sağlam diş dokusunun yerine getirilmesi prensibi ile uygulanır.

Diş dolgusunda doğal diş rengine uygun renk seçenekleri ile üretilmiş kompozit materyali tercih edilir. Kompozit dolguların hem fiziksel hem estetik özellikleri oldukça gelişmiş olup kullanıcılarına uzun süre hizmet verebilmektedir.

Kompozit materyalin uygulamasında ışın ile polimerizasyon sağlanır. Bu sayede dolgu tedavisi biter bitmez kullanıma hazır olur.

Diş Dolgusu Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

Eğer dolgu yapılırken dişin uyuşturulmasına gerek duyulmamışsa hasta hemen yemek yiyebilir. Ancak diş uyuşturulmuşsa fark etmeden yanak, dil, dudak ısırmamak için  uyuşukluğun geçmesini beklemekte fayda vardır.

Dolgu tedavisi sonrasında düşük ölçekte hassasiyet oluşabilir. Basınca, ısıya, şekerli gıdalara karşı oluşabilen bu hassasiyetler 1-2 hafta içerisinde azalarak son bulurlar. Bu süreçte hastalar hassasiyete yol açan tercihlerden kaçınmalıdır.

Dolgular yukarıda belirttiğimiz gibi kaybolan diş dokusunun yerine konması için yapılırlar, çürük önleyici değillerdir. Eğer yeterli ağız hijyeni sağlanmazsa dolgulu dişler de diğer dişler gibi çürüyebilirler.