0507 297 82 82 info@drbuyan.com Harita
Dil Seçiniz

Sizi Arayalım

Telefon

Çene Cerrahisi

İletişime Geçin

Bruksizm Diş Sıkma

Çiğneme kaslarımızın gün boyunca ve/veya yalnızca gece uykudaki aktivitesiyle oluşan diş gıcırdatmaları ve sıkmalar bruksizm olarak adlandırılır. Alt ve üst çene dişleri arasında devamlı temas ve kuvvet birikimi diş sıkması olarak tanımlanırken, çiğneme ve öğütme işleminin ağızda bir besin olmadığında da ritmik olarak devam etmesine diş gıcırdatma denir.

Çiğneme kaslarımızın gün boyunca ve/veya yalnızca gece uykudaki aktivitesiyle oluşan diş gıcırdatmaları ve sıkmalar bruksizm olarak adlandırılır.

Alt ve üst çene dişleri arasında devamlı temas ve kuvvet birikimi diş sıkması olarak tanımlanırken, çiğneme ve öğütme işleminin ağızda bir besin olmadığında da ritmik olarak devam etmesine diş gıcırdatma denir.

Bruksizm hastalığı gün içerisinde de olmasına karşın genellikle uykuda hastanın bilinçli olmadığı evrede seyreder. Bu sebeple çoğu kişi farkına varamaz. Diş hekimi muayenelerinde, aşınmış diş mineleri, ağız içerisindeki deformiteler, yumuşak doku travmaları, çene ekleminde rutinleşmiş ağrılar, devamlı baş ağrıları, boyun ve sırt ağrıları bizlere bruksizim konusunda ipucu verir.

İlk evrelerde tedavisi daha kolay bruksizmin bir habit olarak yerleşiklik kazandığındaki tedavisi daha uzun bir zaman almaktadır.

Diş sıkma, diş gıcırdatmaya göre daha sessiz ve semptomsuz seyrettiğinde uzun dönemde kişilerde yarattığı hasarlar daha büyük olmaktadır. Zamanla aşınmış, abraze olmuş dişlerin anatomisi bozuldukça, ağız ve diş ergonomisi kaybolmakta bu durum da hem temporomandibular eklemi hem de dento fasiyal estetiği negatif etkilemektedir.

Dişlerdeki erken dönem harabiyetleri takiben eğer tedavi edilmez ve önlenmezse temporomandiular eklem yuvasındaki anatomik oluşumlarda deformiteler yaratır ve bunun sonucunda spontan  çene dislokasyonları da gerçekleşebilir.

Bruksizm Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Diş sıkma ve gıcırdatma hastalığında önleyici ve koruyucu yaklaşımlar hayati önem taşır.

Geleneksel diş hekimliğinde hastalara yumuşak plak verir ve bu plakları kullanmalarını isterdik. Sosyal yaşamda, iş hayatında bu plakları kullanmanın zorluğu bu tedavi protokolünün uygulanabilirliğini düşürmekte ve başarı oranına negatif etki etmekteydi.

Yalnızca geceleri diş sıkan hastalarımıza ise gece plağı kullanmalarını tavsiye ederdik. Bu tedavide de yine yumuşak plak uygulamasındaki gibi yüksek bir kullanım yüzdesi ne yazık ki sağlanamadı.

Günümüz modern diş hekimliğinde diş sıkmada ve gıcırdatmada çiğneme kuvvetlerini oluşturan kas olan Masseter kası içerisine enjekte edilen düşük doz emjeksiyon ile hastalarımıza daha kesin ve kalıcı çözümler sunabilmekteyiz. Tek doz enjeksiyon uygulaması ile ortalama 10 ay etkin sonuç alınabilmekte, bu sayede diş sıkma ve gıcırdatmanın önüne geçilerek hastalarımızı olası dental deformitelerden ve diş kayıplarından koruyabilmekteyiz.